Reading Turkish: Bab-ı Esrar - Ahmet Ümit 55 - Birinci bölüm - ... bozkırın içinden bir şehir çıkıvermişti karşıma - ze

QuestionAnswer
the weather /air
hava
clear /open
açık
the weather was clear
hava açıktı
sun
güneş
to sink /go down (sun)
batmak
the sinking sun
batmakta olan güneş
red
kırmızı
bright red / knallrot
kıpkırmızı
a bright red sinking sun
batmakta olan kıpkırmızı bir güneş
horizon
ufuk
on the horizon
ufukta
On the horizon was a bright red sinking sun.
Ufukta batmakta olan kıpkırmızı bir güneş
cloud
bulut
thin /fine
ince
to get thinner
incelmek
cumulus cloud
bulut kümesi
a thinned cumulus cloud
incelmiş bir bulut kümesi
down
aşağıda
thousand
bin
thousands
binlerce
thousands of meters below
binlerce metre altında
brown
kahverengi
dark brown
koyu kahverengi
a piece of ground
bir toprak parçası
a dark brown piece of ground
koyu kahverengi bir toprak parçası
to spread (out) / reach out / outspread / lie
uzanmak
down thousands of meters below a dark brown piece of ground stretched out
aşağıda binlerce metre altında koyu kahverengi bir toprak parçası uzanıyordu.
Down, a dark brown piece of land stretched thousands of meters below a thinned cloud cluster.
aşağıda incelmiş bir bulut kümesinin binlerce metre altında koyu kahverengi bir toprak parçası uzanıyordu.
On the horizon was a bright red sinking sun, down, thousands of meters below a thinned cloud cluster extended a dark brown piece of land.
Ufukta batmakta olan kıpkırmızı bir güneş, aşağıda incelmiş bir bulut kümesinin binlerce metre altında koyu kahverengi bir toprak parçası uzanıyordu.