| to ascend /rise / climb (ç) | çıkmak |
| When the helicopter ascended | helikopter çıkarken |
| thousand | bin |
| three | üç |
| hundred | yüz |
| three hundred | üç yüz |
| thousand three hundred | bin üç yüz |
| When the helicopter ascended to thousand three hundred meters | Helikopter bin üç yüz metreye çıkarken |
| to zoom (airplane) | dikine yükselmek |
| the helicopter zoomed | helikopter dikine yükseliyordu |
| cleft /fissure /crevice /split | yarık |
| ice canyons | buzul kanyonları |
| the ice canyons and crevices | buzul kanyonları ve yarıkları |
| over (abl.) the ice canyons and crevasses | buzul kanyonları ve yarıkları üstünden |
| As the helicopter climbed to thousand three hundred meters it zoomed over the ice canyons and crevices. | Helikopter bin üç yüz metreye çıkarken, buzul kanyonları ve yarıkları üstünden dikine yükseliyordu. |